Türklerde dericilik; Orta Asya’daki yarı göçebe yaşam koşulları ve ekonomilerinin temelini oluşturan hayvancılık nedeniyle ortaya çıkmıştır. Dericilik zaman içerisinde teknik, süsleme ve kullanım alanları açısından gelişerek, geniş bir alana yayılmıştır. Bu dönemde at eyer ve koşum takımları, eyer altı örtüleri, ok ve yay kılıfları, kap kacak, çizme, çanta, pantalon, elbise, başlık gibi bir çok eşya deriden yapılmıştır.

   Türklerin İslamiyeti kabul etmesi ve Anadolu topraklarına göç etmesiyle başlayan süreçte de deri ürünlerin ve deri işlemenin yüksek düzeyde olduğu bildirilmektedir. Selçuklu döneminden günümüze gelen deri sanatının en güzel örnekleri deri ciltlerdir. Bu dönemde Ahilik teşkilatının kurulmuş olması, rekabet olgusu ve kalite kaygısı ile birlikte deri ürünlerin üretimini olumlu yönde etkilemiştir.

   Dericilik zanaatı, Orta Asya’da doğmuş, Anadolu Selçuklu döneminde örgütlenerek, Osmanlı imparatorluğu döneminde de işlenmiş deri ve deri ürünlerini kalitede zirveye ulaştırmıştır. Ahilik teşkilatı Osmanlı’da Loncaya dönüşerek; özelikle 15. ve 16. yüzyıllarda etkili olmuştur. Ancak 19.yüzyıl ortalarında büyük ekonomik krizin sonucunda dericilik alanında gerileme başlamıştır. Eskiden Anadolunun pek çok bölgesinde uğraşılan dericilik zanaatı teknolojininde ilerlemesiyle gittikçe azalan bir sanat dalı olmuştur. Günümüzde ise sevindirici bir gelişme olarak yeniden deri eşyaya olan talebin artması ve döviz geliri dericiliğin sanayide önem kazanmasını sağlamıştır.

   Bugün Türk deri sanatı, geleneksel ve modern sanatlar içinde gelişimini sürdürmektedir. Deri zamanla modern sanatlar içerisnde de kullanılan bir malzeme haline gelmiştir. Deriyi yapı malzemesi olarak gören pek çok sanatçı, deriden heykel, mask ve dekoratif pano v.b. gibi çeşitli eşya üretmektedirler. Dericilik    sanatını    belgeleyecek    eski    deri    örnekleri    bugün       ülkemizin    müze    ve koleksiyonlarında bulunmaktadır. İstanbul Topkapı Sarayı Müzesinde, saraya ait giysi, giyim ve savaş aksesuarı, çeşitli eşya ile cilt örnekleri sergilenmektedir. İstanbul Harbiye Müzesinde, savaş aksesuarı, Beşiktaş Deniz Müzesinde, mataralar, Türk İslam Eserleri Müzesinde ve Süleymaniye Kütüphane’sinde Selçuklu ve Osmanlı dönemi ciltleri sergilenmektedir. Kişi ve özel kuruluşlara ait özel koleksiyonlarda deri aksesuar ve cilt örnekleri bulunmaktadır. Beykoz deri ve kundura fabrikası koleksiyonunda, Osmanlı’ya ait ayakkabılar ve savaş aksesuarı, Gön Anonim Şirketi koleksiyonunda Osmanlı çantaları, ayakkabı ve savaş aksesuarı bulunmaktadır.

   Geçmişte ve günümüzde el sanatları çerçevesinde yapılan deri örnekleri incelenmiştir. Bu amaçla; araştırma kapsamına alınan Topkapı Sarayı Müzesi, Beşiktaş Deniz Müzesi, Harbiye Askeri Müzesi, İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi ve Ankara Etnografya Müzelerinde yer alan 60 adet eski deri örnekleri ile günümüz atölyelerinde üretilen yeni 60 adet deri örnekleri olmak üzere toplam 120 adet örnekde kullanılan malzeme, teknik, kullanım yeri , desen ve renk gibi özellikler tespit edilmiştir.

   Deri örneklerinde temel gereç olarak; kösele, deri, meşin, davul derisi ve güderi olmak üzere toplam 5 çeşit deri kullanılmıştır. Bunlardan geçmişte yapılan deri örneklerinde en çok kullanılan gereç deri ve özellikle keçi derisinden üretilen sahtiyan kullanılmıştır. Günümüzde yapılan deri örneklerinde en çok kullanılan köseledir. Alt yapı gereci olarak; geçmişte yapılan deri örneklerinde, maden, günümüzde yapılan deri örneklerinde ahşap en çok kullanılmıştır.Yardımcı gereçlerde; tüm deri örneklerinde yoğun olarak sırım, demir halka ve toka    kullanılmıştır. Süsleme gereçleri olarak; geçmişte yapılan deri örneklerinde yoğun olarak gümüş plaka ve pafta kullanılmıştır. Günümüzde yapılan deri örneklerinde ise boncuk ve çeşitli taşlar en sık rastlanan gereçtir.

   Örneklerde kullanılan     gereçler içerisinde yer alan iplik ve boya çeşitleri geçmiş deri örnekleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda tespit etmenin güç olduğu ortaya çıkmış ve yazılı kaynaklara dayalı olarak belirlenmiştir. Bu nedenle çizelge’de yer verilmemiştir. Eski deri örneklerinde kullanılan ipliklerin doğal materyallerden elde edildiği ve pamuk iplğinin yoğunlukla kullanıldığı anlaşılmıştır. Günümüz örneklerinde ise pamuk iplği, floş ve naylon iplik gibi çeşitler kullanılmaktadır. Yine eski örneklerde deri ürünlerinde kullanılan boyaların bozulmadan günümüze kadar aynı canlılık ve parlaklıkta kalabilmesi , bitkisel boya kullanımını güçlendirmektedir. Günümüz deri örneklerinde ise en çok analin boya kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, isteğe göre kumaş, çiçek, guvaş boyalarıda kullanılmaktadır.

   Deri örneklerin üretiminde yüzey süsleme tekniği olarak 12 farklı teknik birleştirme tekniği olara da 4 farklı teknik tespit edilmiştir. Yüzey süsleme teknikleri; aplikasyon, oyma, gömme, işleme, dikiş, boyama, ıslatarak şekil verme, keserek işleme, baskı, yakma, kabartma ve hazır gereçlerle süslemedir. Birleştirme teknikleri; makina, elde dikerek, elde sırımla, zımba ile, yapıştırma teknikleridir. Süsleme teknikleri incelendiğinde geçmişte yapılan deri örneklerinde yoğun olarak boyama, ıslatarak şekil verme, aplikasyon ve işleme tekniklerinin kullanıldığı görülmüştür. İşleme tekniklerinden sarma, dival işi ve aplikeler en yoğun olarak yapılan tekniklerdir. Günümüzde yapılan deri örneklerinde en çok kullanılan teknikler; boyama, ıslatarak şekil verme, keserek işleme ve baskı teknikleridir. Ayrıca Günümüz deri örneklerinde işleme tekniğine rastlanmamıştır. Birleştirme tekniği olarak en yoğun kullanılan teknik elde birleştirmedir. Çünkü araştırma kapsamında yer alan ürünler el sanatları çerçevesinde üretilmektedir. Günümüz deri örneklerinde sırımla elde birleştirme ve zımba ile birleştirme teknikleri de yoğun olarak uygulanmaktadır.  Geçmişte ve günümüzde yapılan deri örnekler farklı kullanım alanlarına sahip olduğu için ayrı ayrı değerlendirilmiştir.  Geçmişte yapılan deri örnekleri; giyim eşya ve aksesuarı, günlük kullanım eşya ve aksesuarı, müzik aletleri, askeri eşya ve aksesuar, kitap sanatları ve gölge oyunu gibi 6 grup altında toplanmaktadır. Bu gruplar içerisinde ürün çeşidi açısından askeri eşya ve aksesuar çok zengindir.

   Günümüz deri örnekleri ise, Ev eşya ve aksesuarı, giyim eşya ve aksesuarı, büro malzemeleri, hayvan eyer ve koşum takımları, müzik alet ve aksesuarı, avcılık ve av sporları ile ilgili eşya ve aksesuar, ciltçilik, gölge oyunu ve tipleri olmak üzere 8 grup altında toplanmaktadır.

   Geçmişte yapılan deri örneklerinde kullanılan desenler incelendiğinde bitkisel formlu motiflerin ağırlıkta olduğu görülmüştür. Genelikle tek kullanılan bitkisel motifler, bazı örneklerde geomerik motiflerle birlikte kullanılmıştır. Desenler içerisinde insan figürü ve doğa tasvirine rastlanmamıştır. Günümüzde yapılan deri örneklerinde yoğun olarak geometrik motifler kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu örneklerde süsleme tekniği açısından keserek işleme tekniği çok kullanıldığı için, geometrik motifler tercih edilmektedir. Ayrıca bitkisel, insan ve hayvan figürleride kullanılmaktadır. 

    Araştırmaya konu olan deri örneklerinin çoğunda renk olarak kahverengi ve tonları tercih edilmiştir. Kahverenginden sonra, geçmiş deri örneklerinde siyah, kırmızı, derinin  doğal rengi, yeşil, mavi ve yaldız , günümüz deri örneklerinde ise taba, bej, derinin doğal rengi, sarı, turuncu, yeşil ve mavi gibi renkler uygulanmıştır. 

 

 

KAYNAK: GEÇMİŞTE VE GÜNÜMÜZDE EL SANATLARI ÇERÇEVESİNDE ÜRETİLEN DERİ ÜRÜNLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Melda ÖZDEMİR   ANKARA 2004